Baslangıc

Şeylerin özüne ilişkin tüm yargılarımız zedelendi. Söylemlerimiz artık doğru ve yanlıştan öte
kusurlu, çarpıtılmış ve nihayetsiz. Kişisel otorite kaybımız-toplumsallık içinde bireyin kendi
değerlerini sürdürememesi-şahsiyetlerimizi incitti. Toplum, bireyin erimesi ile tüm o anonim-ortak-baskıcı genel kanılarını yitirdi zira gücünü oluşturan bu unsurlara ihtiyacı kalmadı. Kültür kuşkusuz akla gelen ilk örnek. Tam da yaşadığımız o kusurlu, çarpıtılmış ve nihayetsiz hali açıklamak için. Genelleşen ve baskı unsuru olan her türlü düşünce ve uzantıları eylemlerin yıldırmasından kaçan, alternatifler yaratan, aklın ve özgürlüğün sembolleri ayrılıklar-farklılıklar salt özgürlük ideali ile tam da varması gereken noktayı ıskalayıp haricinde, zıttında bir pozisyon aldılar. Tıpkı fanzinler gibi.

Bizler; yazarlardan çizerlerden öte fanzinciyiz. Mükemmel eserler vermiyoruz, muhtemelen
yakınından dahi geçmiyoruz. Edebiyat olsun, resim olsun, hayat görüşümüzü paylaşmak adına ortak bir pencere oluşturup tanımadığımız dostlarımızla buluşmak istiyoruz. İşte bu nedenle ki fanzinimizi sünnet düğünü mantığıyla davulla zurnayla duyurmuyoruz. Niyetimiz; zaman içerisinde sizlerin de katıkısı ile gelişecek, okurlarına dilinin döndüğünce, gücünün yettiğince, elinden geldiğince kaliteli birkaç sayfa sunmak.
Kısaca;

Yığmaktan öte inşa çabasındayız.

Kitleden ziyade insana yöneldik.

Fantezi değil mantık peşindeyiz.

En önemlisi; herkes adına buyurmadan, kendi adımıza konuşuyoruz.

Afiyet olsun!